Monday, 21 July 2008

who knew?

You took my hand
You showed me how
You promised me you'd be around

I took your words
And I believed
In everything you said to me

If someone said three years from now
You'd be long gone
I'd stand up and punch them out
Cause they're all wrong
I know better
Cause you said forever
And ever
Who knew

Remember when we were such fools
And so convinced and just too cool

I wish I could touch you again
I wish I could still call you a friend
I'd give anything

When someone said 'count your blessings now
Before they're long gone'
I guess I just didn't know how
I was all wrong
They knew better
Still you said forever
And ever
Who knew


Yazacak birşey bulamadım, yukarıdakiler düşündüğüm herşeyi yeterince ifade ediyor sanırım. Geçici arkadaşlıklara, kendini inandırmak istermiş gibi -ve doğru olmadığı hissini bastırıp gizleyerek- "çok kankayız, çok aşığız, vs" lafları eden insanlara uyuzum. Pek sevilmeyen karakterlerdir genelde ama bence dünyada "Sen aslında sadece gece çıkıp içip sıçma dans etme eğlenme falan filan insanımsın, sevgilisiz olmamak için seninle birlikteyim, hayatımda olmasan ölmezdim" demeye cesaret edebilecek dürüst insanlara ve aslında doğru olduklarını bildikleri bu lafları duymayı kırılmadan kabullenebileceklere çok ihtiyaç var. Evet bazı şeyleri olabildiğinden fazla büyütüp insanları çok kısa zamanda hak etmedikleri yerlere yerleştiriyor olabilirim kafamda, ama "canım" diye hitap ettiğim ve doğumgünümü kutlamayı bile hatırlamamış insan sayısını gördükten sonra bu sene, bu konuda kendimi değil onları suçlamaya karar verdim. Eğer geçen hafta aramız tamamen normalken bu hafta sizi görünce selam bile vermiyorsam, aradığınızda açmıyorsam ya da Facebook ve türevi yerlerde silmişsem nedeni budur. Farkında olacak mısınız onu bile bilmiyorum, ve "özür dilerim"den çok çok daha fazla çaba göstermeniz gerekli bu durumun düzelmesi için. Ya da göstermeyin, size kalmış.

No comments: