Wednesday, 11 December 2013

blue has become the warmest colour

Cumartesi günü Blue is the Warmest Colour'ı dördüncü kez izledim.

Bu Pazar beşinci kez izlemeyi çok ciddi olarak düşünüyorum.

Hala her sabah işe giderken iPod'umda filmin soundtrack'i çalıyor. Başka şey dinleyesim gelmiyor. Bu filmi izlediğimden beri başka film beğenemiyorum.

Filmi izlemiş olan arkadaşlarımla hala oturup uzun uzun filmi tartışabiliyoruz ilk izlememizin üzerinden neredeyse iki ay geçmiş olmasına rağmen.

Blue is the Warmest Colour dövmemi nereye yaptırsam düşüncesi günlerdir kafamdan çıkmıyor.

Gerçekten psikolojim bozuldu, kafayı yedim. Filmdeki gibi çılgınca aşık olasım var. Karakter olarak pek sevmediğim biri de olsa kendimi Adele sanmaya başlıyorum bazen ciddi ciddi.

Bu film gerçekten hayatımı değiştirdi. İzlediğimden beri ne sinemaya, ne hayata, ne de kendime bakışım eskisi gibi.







No comments: