We'll leave this place for the final time. No crying words, no goodbyes. Yes tonight we're burning all the tough times. Drown all the fears that we had, these are the things that we'll never understand. This time fight fire with fire, cause baby tonight, the world belongs to you and I.
This town, this street, your friends, you'll never see this place again. You'll think about it now and then. You'll never see our face again.
Oh how I miss you. I know you promised me, we will be together, and I know I promised you I'd be content with the way things are now, I promised you I'd wait patiently, but I'm only human, aren't I? I'm doing my best to believe that everything happens for a reason and if you're not with me right this moment, there's a reason I'm not ready to be with you right now. But it's easier said than done. I need you so bad I hurt. I want you so bad I ache inside. Anything I have, I wouldn't hesitate to give up if it meant I'd have you by my side. I know you always thought you loved me more than I loved you, I know you always believed you were the one who suffered the most. You were so wrong, you never knew how much I needed you every time I asked you to leave. I'm sorry, so sorry, but what difference does it make now? We'll never be the same again.
Saturday, 17 January 2009
Thursday, 15 January 2009
commercial for levi
Dear Levi,
Haven't seen you since 2002, 7 years mate, it's been ages, how you doing? I know I promised you not to call, and I've been trying my ass off not to call you, but I do miss your voice. You know you're the only person alive to keep me sane, I really need to hear you right now, but as I promised, I won't call you. I'm sorry, I'm sorry I pushed you too far, but I know you should apologize 10 more times than I did, you're way too guilty, although I never told you. Well, I did tell you, but I chose the wrong words, for that I'm sorry. Little Levi, to you I gave my heart, and you bit it and spat it out. You should have known, you should have cherished my gift to you, for no one else will give it to you once again. You are a miserable excuse for a human being, and you'll be rotting here for the rest of your life where you've always been, watching others come and go. So Levi, I let you go from now on, you're free from me, free to do as you wish, I release you to do as you please, although I'm sure, sadly, that you'll pick the wrong way and end up wishing you never left me. You will pay for hurting me, tenfold. Worry not, Levi, close your eyes, pretend you don't feel. It hurts less after a while.
Haven't seen you since 2002, 7 years mate, it's been ages, how you doing? I know I promised you not to call, and I've been trying my ass off not to call you, but I do miss your voice. You know you're the only person alive to keep me sane, I really need to hear you right now, but as I promised, I won't call you. I'm sorry, I'm sorry I pushed you too far, but I know you should apologize 10 more times than I did, you're way too guilty, although I never told you. Well, I did tell you, but I chose the wrong words, for that I'm sorry. Little Levi, to you I gave my heart, and you bit it and spat it out. You should have known, you should have cherished my gift to you, for no one else will give it to you once again. You are a miserable excuse for a human being, and you'll be rotting here for the rest of your life where you've always been, watching others come and go. So Levi, I let you go from now on, you're free from me, free to do as you wish, I release you to do as you please, although I'm sure, sadly, that you'll pick the wrong way and end up wishing you never left me. You will pay for hurting me, tenfold. Worry not, Levi, close your eyes, pretend you don't feel. It hurts less after a while.
Wednesday, 14 January 2009
last night in town
Dünyanın en güzel albümü Greatest Lovesongs Vol.666'tir ve daha iyisi asla yapılamaz, albümü yıllardır dinlememiş olsam da felaket eminim bundan.
Your love is the only thing I live for in this world, oh how I wait for the day your heart burns in these heavenly flames I've already scorched in, I just want you to know I'll always be waiting..
Ve hazır yeni post yayınlıyorken şunları söylemek istedim: Your love is the only thing I live for in this world.
Ville Valo süper bir insandır.
Çocuğun fotosunu gördüğüm an "Tipini siktiğim be.." demek istedim, "40 yıllık Amsterdamlı'yım" ayağı yapıyor bir de, yerlere yatıyorum gülmekten.
Bir de şu "süper mantık insanları"yla tanışasım var.
the high cost of living
Bugünlerde Delirium Endless ile ilgili birşeyler yazasım var nedense sürekli. Sandman hastalığım yıllar sonra yeniden depreşti bile denebilir.
Endless ailesi içinde cinsiyetlerine bağlı olarak genelde insanların favorisi Dream ya da Death'tir. Death kadar süper bir karakteri sevmemek elde değil tabii ki, ama ben her zaman Delirium (ya da Delight) Endless'i daha çok sevmişimdir, hatta gayet klişe bir şekilde kendimle bile özdeşleştiriyorum bazen.
Delirium: The youngest of the Endless, Delirium appears as a young girl whose form changes the most frequently of any of the Endless, based on the random fluctuations of her temperament. She has wild multicolored hair and eccentric, mismatched clothes. Her only permanent physical characteristic is that one of her eyes is green with silver flecks and the other blue, but even those sometimes switch between left and right. She was once known as Delight, but some traumatic event caused her to change into her current role. Her symbol is an abstract, shapeless blob of colors. Her speech is portrayed in standard graphic novel block-caps, characterized by wavy, unpredictable orientation and a gradient background.
She is scatterbrained and easily distracted; she often forgets the thread of her conversations, and comes out with offbeat and seemingly inconsequential observations. Very occasionally she is able, with an effort, to become more controlled in thought and speech, at which point her speech is drawn more neatly and the background fades to near-white. This effort, as she says later, causes her pain.
Tuesday, 13 January 2009
i know i might lose it by taking the chance, but love without pain isn't really romance
Geç de olsa Issız Adam'a gittim bugün, tüm ruh halimin içine edildi. Ağlamamalıyım diye kasarak çıktım sinemadan. Filmdeki Alper gibi hissettim kendimi fazlasıyla, dışarıdan birinin gözüyle bakınca fark ettim, ne çok öküzlük yapmışım ben eski sevgilime. Keşke böyle olmasaydı, keşke zamanı döndürebilseydim geriye. Ama değerini bilebilir miydim hiç üzülmemiş olsak?
Zeynep'ten kopyalıyorum (aynen dediğin gibi hissettim film bitince):
Alper'in iç sesi:
“hiç iyi değilim ada. seni hiç unutmadım, bunların olacağını hiç düşünmemiştim, yarım yamalağım her şey bombok. sen atlattın mı ? yoksa benden intikam mı alıyorsun ? gülümsüyorsun. gerçek mi ? hiç böyle olacağını düşünmemiştim. senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar. sana ait ufacık bir toka alay etti benimle o gün. işte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. bir daha sen olmayacaktın, bir daha bunu yaşayamayacaktım bir başkasıyla. hayat alay etmeye devam etti benimle. sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzer sesler çıkardı karşıma. ya da bana mı öyle geldi ne. bilmem. biliyor musun, bir gün nerde kaybettiğini bilmediğin o küçücük saç tokası hala cebimde durur.''
Ada'nın iç sesi:
''senden hemen sonraydı onu görmeye gidişim. senin doğduğun eve, çocukluğunun geçtiği kasabaya sevgilim. sana dair küçük bir yolculuk yaptık annenle. sana söylememesi için yemin ettirdim ona. bravo. tutmuş sözünü. büyüdüğün evi, uyuduğun yatağı gördüm sevgilim. seni, çocukluğunu düşündüm. sen ordaydın ve bir gün benimle tanışacağını henüz bilmiyordun. sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım sana, büyüdün. kafamda bir hikaye. bilirsin bunu çok severdim. ikimize bir mutlu son yazdım sonra. o evde seninle birlikte oturduk, sustuk. yanımda durdun sessizce. burası sondu. başka bir yaşamdı. sadece biz vardık. bana baktın. mavi ve telaşsız. sustuk. başka bir yaşamda, başka bir mutlu son. biz bunu hak etmiştik. hikayemiz orda bir yerde hep benimle duracak. dayanabilmemin tek yolu bu çünkü. insanın kokusu hep aynı mı kalırmış. şaşırdım. sonra sana ait bir şey aldım yanıma. bir küçük 45lik plak. arda kardeşin masalları. eve uğrarsan bir gün o plağın nasıl kaybolduğunu asla bilemeyeceksin. biliyor musun, sen o küçük plakla bende, evimdesin hala ve sen bunu bilmiyorsun. ve gözlerimi kapattığımda kollarımda başka biri değil sen varsın. ve sen bunu bilmiyorsun.”
Zeynep'ten kopyalıyorum (aynen dediğin gibi hissettim film bitince):
Alper'in iç sesi:
“hiç iyi değilim ada. seni hiç unutmadım, bunların olacağını hiç düşünmemiştim, yarım yamalağım her şey bombok. sen atlattın mı ? yoksa benden intikam mı alıyorsun ? gülümsüyorsun. gerçek mi ? hiç böyle olacağını düşünmemiştim. senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar. sana ait ufacık bir toka alay etti benimle o gün. işte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. bir daha sen olmayacaktın, bir daha bunu yaşayamayacaktım bir başkasıyla. hayat alay etmeye devam etti benimle. sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzer sesler çıkardı karşıma. ya da bana mı öyle geldi ne. bilmem. biliyor musun, bir gün nerde kaybettiğini bilmediğin o küçücük saç tokası hala cebimde durur.''
Ada'nın iç sesi:
''senden hemen sonraydı onu görmeye gidişim. senin doğduğun eve, çocukluğunun geçtiği kasabaya sevgilim. sana dair küçük bir yolculuk yaptık annenle. sana söylememesi için yemin ettirdim ona. bravo. tutmuş sözünü. büyüdüğün evi, uyuduğun yatağı gördüm sevgilim. seni, çocukluğunu düşündüm. sen ordaydın ve bir gün benimle tanışacağını henüz bilmiyordun. sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım sana, büyüdün. kafamda bir hikaye. bilirsin bunu çok severdim. ikimize bir mutlu son yazdım sonra. o evde seninle birlikte oturduk, sustuk. yanımda durdun sessizce. burası sondu. başka bir yaşamdı. sadece biz vardık. bana baktın. mavi ve telaşsız. sustuk. başka bir yaşamda, başka bir mutlu son. biz bunu hak etmiştik. hikayemiz orda bir yerde hep benimle duracak. dayanabilmemin tek yolu bu çünkü. insanın kokusu hep aynı mı kalırmış. şaşırdım. sonra sana ait bir şey aldım yanıma. bir küçük 45lik plak. arda kardeşin masalları. eve uğrarsan bir gün o plağın nasıl kaybolduğunu asla bilemeyeceksin. biliyor musun, sen o küçük plakla bende, evimdesin hala ve sen bunu bilmiyorsun. ve gözlerimi kapattığımda kollarımda başka biri değil sen varsın. ve sen bunu bilmiyorsun.”
alice killed jenny
The L Word'ün 6. ve son sezonu bu Pazar başlıyor. 8 bölümden oluşacak olan bu sezonda bildiğiniz gibi Jenny ölüyor. Onu öldürmüş olsa da olmasa da bir şekilde Alice hapse atılıyormuş duyduğuma göre, ve The L Word spin-off'u olan "The Farm" adlı dizi başlayacakmış bu şekilde. Yani Alice'in hapisteki yaşamını yeni bir dizide izleyebileceğiz. Yine Ilene Chaiken yönetecekmiş ilk bölümü, geçtiğimiz Aralık'ta çekimlerine başlanan dizi 6. sezon bittikten sonra internet üzerinden yayınlanacak.
Alice'in hapse girmesine üzülsem de en sevdiğim karakter olarak kendisini daha uzun süre izleyebilecek olmam süper birşey.
Monday, 12 January 2009
energy vampires + psychic parasites
Wikipedia enerji vampirini "a spiritually or emotionally weak person who drains vital energy from other people" olarak tanımlamış. Eğer biriyle konuşmak ya da karşı karşıya gelmek bile size yorgun hissettiriyorsa ya da nedensiz bir şekilde negatif duygularla doluyorsanız karşınızdaki bir adet enerji vampiri olabilir. Bunu bilinçsiz olarak yapanlara ise psişik parazit deniyormuş, ki bu karşınıza çıkması daha büyük bir olasılık.
Energy vampires drain positive energy in many ways, such as:
-Intruding on your life, ignoring boundaries and privacy (energy vampires don't think of you).
-Making big deals out of nothing. Energy vampires are often called "drama queens" because they can easily turn a broken nail into a Shakespearean tragedy. Negative energy spreads from everyday events.
-Complaining constantly about their partners, jobs, children, bad luck, and illnesses. Energy vampires like to vent.
-Criticizing your hair, appearance, job, children, partner, friends, and pets (energy vampires aren't positive).
-Not taking "no" for an answer. Energy vampires don't consider your needs.
-Being unrelentingly negative. Their negative energy is unrelentless, and energy vampires drain your positive energy by encouraging you to be negative, too.
-Blaming everyone else for their problems (energy vampires don't take responsibility).
Energy vampires drain energy: you feel depressed after a conversation
You know you've spent time with an energy vampire when you leave feeling depressed, exhausted, or sad. Energy vampires drain your positive energy for their own use. Energy vampires leave you feeling empty and sluggish – and to compensate or build positive energy you may eat, drink, shop, or sleep for hours afterwards.
Energy vampires have energy leaks: they need your positive energy
Energy vampires come in all shapes and sizes: loud and aggressive, soft-spoken and shy, charming and seductive, pushy and overbearing. Energy vampires have energy leaks that they need to fill. It's up to you to stop energy vampires from draining your positive energy. Often energy vampires don't even realize they're bleeding you dry. Energy vampires have often suffered some sort of crisis, whether in childhood or adulthood, and they're compensating to get rid of their negative energy. Energy vampires may not be deliberately, maliciously stealing your positive energy -- but they're definitely not contributing to a fantastic relationship.
They drain positive energy, but you can learn to stop energy vampires.
11 ways to stop energy vampires:
-Limit the amount of time you spend with energy vampires. The less time you're together, the less positive energy you'll lose.
-Learn effective ways to end conversations with energy vampires (eg, I only have ten minutes to talk.")
-Stay calm and detached from energy vampires. Don't let their negative energy consume you.
-Be honest about your needs (eg, "I need this time to work/read/relax/exercise.")
-Refrain from attempting to rescue them or fix an energy vampire's problems.
-Practice walking away from energy vampires.; the more you do it, the easier it gets.
-Limit eye contact with energy vampires.
-Avoid being in close spaces with energy vampires (elevators, cars, etc). Negative energy is catching.
-Define and guard your personal space from energy vampires.
-Tell energy vampires you feel uncomfortable discussing particular people or circumstances.
-Stand up for yourself and your boundaries! Your time, positive energy, and resources are precious and should be closely guarded from energy vampires.
Linkteki yazıyı da 5 dakikanız varsa okuyun mutlaka, hayatta en çok enerji tüketen hareketlerden bahsediyor.
1-Sürekli Facebook, inbox, MSN, myspace falan filan kontrol etmek ihtiyacı duymak
2-İnsanlarla tartışmalara girmek (Kimse asla bir tartışmayı kazanamaz, siz mantıklı birşey bile anlatıyor olsanız büyük ihtimalle karşınızdakinin bir kulağından girip diğerinden çıkıyordur, boşuna uğraşmayın)
3-Şikayet edip durmak (Hayatımda duyduğum en mantıklı cümlelerden biri var burada: For any situation you complain about, you have three options: leave it, change it, or don’t change it. Kusursuz birşey yapmak çok zor olsa da eleştirecek kusur bulmaktan kolay şey yoktur ve eleştiri yapmak zihinsel mastürbasyonun en başarılı yöntemidir diyor yazar.)
Gerisini gidin okuyun.
Energy vampires drain positive energy in many ways, such as:
-Intruding on your life, ignoring boundaries and privacy (energy vampires don't think of you).
-Making big deals out of nothing. Energy vampires are often called "drama queens" because they can easily turn a broken nail into a Shakespearean tragedy. Negative energy spreads from everyday events.
-Complaining constantly about their partners, jobs, children, bad luck, and illnesses. Energy vampires like to vent.
-Criticizing your hair, appearance, job, children, partner, friends, and pets (energy vampires aren't positive).
-Not taking "no" for an answer. Energy vampires don't consider your needs.
-Being unrelentingly negative. Their negative energy is unrelentless, and energy vampires drain your positive energy by encouraging you to be negative, too.
-Blaming everyone else for their problems (energy vampires don't take responsibility).
Energy vampires drain energy: you feel depressed after a conversation
You know you've spent time with an energy vampire when you leave feeling depressed, exhausted, or sad. Energy vampires drain your positive energy for their own use. Energy vampires leave you feeling empty and sluggish – and to compensate or build positive energy you may eat, drink, shop, or sleep for hours afterwards.
Energy vampires have energy leaks: they need your positive energy
Energy vampires come in all shapes and sizes: loud and aggressive, soft-spoken and shy, charming and seductive, pushy and overbearing. Energy vampires have energy leaks that they need to fill. It's up to you to stop energy vampires from draining your positive energy. Often energy vampires don't even realize they're bleeding you dry. Energy vampires have often suffered some sort of crisis, whether in childhood or adulthood, and they're compensating to get rid of their negative energy. Energy vampires may not be deliberately, maliciously stealing your positive energy -- but they're definitely not contributing to a fantastic relationship.
They drain positive energy, but you can learn to stop energy vampires.
11 ways to stop energy vampires:
-Limit the amount of time you spend with energy vampires. The less time you're together, the less positive energy you'll lose.
-Learn effective ways to end conversations with energy vampires (eg, I only have ten minutes to talk.")
-Stay calm and detached from energy vampires. Don't let their negative energy consume you.
-Be honest about your needs (eg, "I need this time to work/read/relax/exercise.")
-Refrain from attempting to rescue them or fix an energy vampire's problems.
-Practice walking away from energy vampires.; the more you do it, the easier it gets.
-Limit eye contact with energy vampires.
-Avoid being in close spaces with energy vampires (elevators, cars, etc). Negative energy is catching.
-Define and guard your personal space from energy vampires.
-Tell energy vampires you feel uncomfortable discussing particular people or circumstances.
-Stand up for yourself and your boundaries! Your time, positive energy, and resources are precious and should be closely guarded from energy vampires.
Linkteki yazıyı da 5 dakikanız varsa okuyun mutlaka, hayatta en çok enerji tüketen hareketlerden bahsediyor.
1-Sürekli Facebook, inbox, MSN, myspace falan filan kontrol etmek ihtiyacı duymak
2-İnsanlarla tartışmalara girmek (Kimse asla bir tartışmayı kazanamaz, siz mantıklı birşey bile anlatıyor olsanız büyük ihtimalle karşınızdakinin bir kulağından girip diğerinden çıkıyordur, boşuna uğraşmayın)
3-Şikayet edip durmak (Hayatımda duyduğum en mantıklı cümlelerden biri var burada: For any situation you complain about, you have three options: leave it, change it, or don’t change it. Kusursuz birşey yapmak çok zor olsa da eleştirecek kusur bulmaktan kolay şey yoktur ve eleştiri yapmak zihinsel mastürbasyonun en başarılı yöntemidir diyor yazar.)
Gerisini gidin okuyun.
Sunday, 11 January 2009
LoveHateHero
Haftaya bugün tam şu anda Londra uçağında yolu yarılamış olacağım. Lisa'yı, evimi, ev partilerimizi, hatta okulumu bile felaket özledim, 1 hafta çok çok uzun geliyor şu an. Nisan'da yine 1 aylık bir tatilim var, bu sefer 2 haftalığına gelmeyi planlıyorum sadece, 3 hafta aşırı uzun ve daraltıcı geldi. Mekanlar sıkıcı, insanlar uyuz, keyfim kaçıyor İzmir'de. You're bringing The Leni down.
Robyn dinliyordum Alsancak'a giderken, hayatımın önemli dönemlerinden olan "Aslı olayı"ndan sonra ilk defa kendimi bu kadar intikam moduna girmeye hazırlayarak oraya gittiğimi fark ettim.
You wanna rumble in my jungle
I'll take you on
Stampede your rumpa
And send you home
You wanna rumble in space
I put my laser on stun
And on tha north pole I'll ice you son
You wanna thrilla in my nilla
You'll be killer bee stung
Want a taste of vanilla?
Better watch your tongue
'Cause I'll hammer your toe
Like a pediatrician
Saw you in half
Like I'm a magician
Tear you down
Like I'm in demolition
Count you out
Like a mathematician
I'm 'a kick ass all the way to Hong Kong
Make their balls bounce like
a game of ping-pong
Konichiwa bitches from
Beijing to Siagon
You got nothing on me
'Cause you know you're so bum
I will run you down like a marathon
Tape you up good
Put you in the trunk
See you next Tuesday
You is a punk
Konichiwa bitchezzz diyerek kafa atmak istediğim o kadar çok insan var ki, bir günlüğüne erkek olsam tek aktivitem diğer erkek "bilader"lerimi toplayarak bunları bir ara sokakta sıkıştırmak olurdu. Well, one can hope, right?
Master seçeneklerime bakıyordum geçen gün, Women's Studies türü birşey okumak istiyorum, Kent'te yok, Londra'da o karmaşada okumak istemiyorum ama Londra'ya yakın olayım istiyorum, Southampton olsa Lisa için uzak, Brighton olabilir sanırım. Tabii ki önce Lisa'yı eve çıkmaya ve okul bitince benimle Brighton'a taşınmaya ikna etme faktörü var. Aslında Paris'te de yaşayasım var hayatımın bir döneminde, 2 master yapsam, birini de orada yapsam ailem bana deli gözüyle mi bakar acaba? Keşke hayatım boyunca öğrenci olup istediğim her konuda master yapabilsem ama çalışmam gerekmese.
"Aslı olayı"nı atlatabilmem 2 yılımı almıştı, ikinci bir "A vakası" istemiyorum hayatımda, aynı şeylerle bir daha uğraşamam. İzmir'de daha uzun süre kalırsam da olacak olan aynen bu. O yüzden mutluyum İngiltere'ye döneceğim için, kaçıyorum belki problemlerimden, so what? Kaçmasam da çözemeyeceğime göre kaçmak ve gözümden, dolayısıyla gönlümden ırak hale getirmek daha mantıklı.
"A vakası" demişken, hak etmediklerini bildiği halde kendine değer vermeyen insanlara değer veren tek insan ben miyim? Yengeç burcu olmamdan ya da sevgi böceği doğamdan mı kaynaklanıyor acaba bu? Yoksa gerçekten "İnsanlara sana değer verdikleri kadar değer ver" lafı dile kolay ama uygulaması zor birşey mi? Anket açıyorum, cevaplayın.
Do you want to know, how I feel today
It's been 3 months of waiting and I haven't heard a thing
Do you want to know me? We used to be good friends
I guess it's more important than "Friendships never end"
I can't believe that you deceived me for so long
I fought for us but I can't trust you anymore
It won't be easy to make up for what you've done
I see a chance in all of this, but do I dare to take the risk?
It's done,
you're out,
I've fought
So long
Robyn dinliyordum Alsancak'a giderken, hayatımın önemli dönemlerinden olan "Aslı olayı"ndan sonra ilk defa kendimi bu kadar intikam moduna girmeye hazırlayarak oraya gittiğimi fark ettim.
You wanna rumble in my jungle
I'll take you on
Stampede your rumpa
And send you home
You wanna rumble in space
I put my laser on stun
And on tha north pole I'll ice you son
You wanna thrilla in my nilla
You'll be killer bee stung
Want a taste of vanilla?
Better watch your tongue
'Cause I'll hammer your toe
Like a pediatrician
Saw you in half
Like I'm a magician
Tear you down
Like I'm in demolition
Count you out
Like a mathematician
I'm 'a kick ass all the way to Hong Kong
Make their balls bounce like
a game of ping-pong
Konichiwa bitches from
Beijing to Siagon
You got nothing on me
'Cause you know you're so bum
I will run you down like a marathon
Tape you up good
Put you in the trunk
See you next Tuesday
You is a punk
Konichiwa bitchezzz diyerek kafa atmak istediğim o kadar çok insan var ki, bir günlüğüne erkek olsam tek aktivitem diğer erkek "bilader"lerimi toplayarak bunları bir ara sokakta sıkıştırmak olurdu. Well, one can hope, right?
Master seçeneklerime bakıyordum geçen gün, Women's Studies türü birşey okumak istiyorum, Kent'te yok, Londra'da o karmaşada okumak istemiyorum ama Londra'ya yakın olayım istiyorum, Southampton olsa Lisa için uzak, Brighton olabilir sanırım. Tabii ki önce Lisa'yı eve çıkmaya ve okul bitince benimle Brighton'a taşınmaya ikna etme faktörü var. Aslında Paris'te de yaşayasım var hayatımın bir döneminde, 2 master yapsam, birini de orada yapsam ailem bana deli gözüyle mi bakar acaba? Keşke hayatım boyunca öğrenci olup istediğim her konuda master yapabilsem ama çalışmam gerekmese.
"Aslı olayı"nı atlatabilmem 2 yılımı almıştı, ikinci bir "A vakası" istemiyorum hayatımda, aynı şeylerle bir daha uğraşamam. İzmir'de daha uzun süre kalırsam da olacak olan aynen bu. O yüzden mutluyum İngiltere'ye döneceğim için, kaçıyorum belki problemlerimden, so what? Kaçmasam da çözemeyeceğime göre kaçmak ve gözümden, dolayısıyla gönlümden ırak hale getirmek daha mantıklı.
"A vakası" demişken, hak etmediklerini bildiği halde kendine değer vermeyen insanlara değer veren tek insan ben miyim? Yengeç burcu olmamdan ya da sevgi böceği doğamdan mı kaynaklanıyor acaba bu? Yoksa gerçekten "İnsanlara sana değer verdikleri kadar değer ver" lafı dile kolay ama uygulaması zor birşey mi? Anket açıyorum, cevaplayın.
Do you want to know, how I feel today
It's been 3 months of waiting and I haven't heard a thing
Do you want to know me? We used to be good friends
I guess it's more important than "Friendships never end"
I can't believe that you deceived me for so long
I fought for us but I can't trust you anymore
It won't be easy to make up for what you've done
I see a chance in all of this, but do I dare to take the risk?
It's done,
you're out,
I've fought
So long
Subscribe to:
Posts (Atom)