Wednesday, 13 July 2011

undercover martyn

Kuzenimle yarın Bodrum üzerinden Kos'a gideceğiz. Direk bizden gidelim diye bize geliyor bu akşamdan, ve ben akşam için plan yapmak için aradığını sanarken Harry Potter'ın vizyona girdiğini söylemek için aradı az önce. Hemen biletlerimizi ayırttık, bu gece son Harry Potter filmini izleyeceğiz. İlk kitabı ilkokuldaki Kanadalı İngilizce öğretmenim Joan'ın tavsiyesi üzerine okuduğum günü hala hatırlıyorum. Aldığım gün bitirmiştim. Harry Potter'ı özleyeceğim.

**

Bugünlerde herkesin dilinde bir "panpişlerim" lafı. "Panpa"dan da, bundan da fena halde tiksiniyorum. Lütfen ben duyma/görme mesafesindeyken böyle lafları kullanmasın çevremdeki insanlar. Yoksa korkarım içimdeki kusma mekanizmasını engelleyemeyeceğim.

**

Bir diğer sinirime dokunan laf da "Hepimiz x'iz". O lafı edince x kişi ya da grubunun yaşadığı sorunları, çektiği acıları deneyimlemiş ya da anlayabilmiş mi oldunuz? Fena halde paternalist bir laf öbeği. Hoşlanmıyorum hiç.

**

Blog'uma birbirinden sinir bozucu şeyleri aratarak geliyor bazen insanlar. Saçma salak lezbiyen fantezilerinin peşine takılan hetero erkekler, "kıllı am" ya da "pussy" falan diye aratanlar ve türevi sıradan şeylerden sonra "tecavüz ve imovane" diye arattığını gördüm birinin bugün.

1,5 yıl önce yine benzer bir arama üzerine şunu yazmışım:
Asıl bahsetmek istediğim gerizekalının tekinin "sarhoş etmek için İMOVANE" diye aratıp benim uyku ilacım Imovane'dan bahsettiğim yazıya gelmiş olması. Birincisi i harfi büyük olduğunda noktalı olmuyor, I oluyor, hala öğrenemiyor insanlar sinirleniyorum. İkincisi insanların uyuyabilmesi için üretilmiş bir hapı tecavüz hapı olarak kullanmayı akıl eden zihniyetten (Imovane kesinlikle "hadi kafa olalım" şeklinde alınacak etkiyi yapan bir hap olmadığından amaç bu sanıyorum ki) de tiksiniyorum ayrıca, her kim aradıysa bir zahmet gidip kendini öldürsün lütfen. Ya da ilaç dolabımda kutular dolusu Imovane var, hepsini yutturup gecenin bir yarısı Tarlabaşı'nın ortasına bırakayım kendisini. Buraya bak sen: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=allah%C4%B1m+madem+yaratt%C4%B1n+takip+et
Bir kere, nasıl daha kolay tecavüz edebilirim diye Google'da arama yapan insanların kafasına sıçayım. Dünyadaki rezaletin, bokluğun %90'ı sizin gibi oksijen israfı yapan insan müsveddelerinden kaynaklanıyor. Hak ettiğinizi bulursunuz umarım hepiniz.

İkinci olarak, Imovane kimseyi bayıltmaz, bunu da belirteyim. Şu ana kadar aldığım hiç bir uyku ilacı dozunu aşmış bile olsam beni öyle bayıltmadı, uykusu geliyor insanın ama uyku açıcı bir şeyler hakkında düşünmeye başlarsanız, yani kendinizi o uykunun ellerine bırakmazsanız gayet kaçıyor ona rağmen. Öyle ki, 2009'a girerken yılbaşı gecesinde Ritalin yerine yanlışlıkla Imovane içmiştim, ona rağmen ve deliler gibi alkol almama rağmen hiç de ayılıp bayılmadım, uykum gelmedi bile. Dediğim gibi, insan uyku ruh halinde değilse ilaç milaç uyku zaten kaçıyor.

**

Doğumgünüm için mekan bakıyorum bugünlerde. Koca Alsancak'ta doğru düzgün internet sitesi olan, ve menüsünü fiyatlarıyla birlikte internet sitesine koymuş bir mekan olmadığını biliyor muydunuz? Varsa da ben 2 saat falan Google'da arayıp bulamadım. Menüsü olmayan mekanlardan hoşlanmıyorum. Mekanda tam olarak ne satıldığını, hangi marka içkilerle kokteyl hazırlandığını, içkilerin fiyatlarını görmeden içmekten hoşlanmıyorum. Ve Alsancak'ın ortasında 2011 senesinde bar açıp "Menü var mı" deyince çok acayip bir şey söylemişim gibi suratıma bakan garsonları iyice garipsiyorum. Ne biçim işletmeciler var ülkemde, gerçekten hakkını vererek iş yapmasını beceremiyor çoğu. Bir internet sitesi açıp, mekanının fotoğraflarını koymak, tanıtmak, menünü koymak çok mu zor? Londra'da en dandik sokak pub'larının bile websitesi varken ülkemde 10 liraya bira satmasını bilen yerlerin bile kendilerine ait bir sayfası yok. Facebook hesaplarını bulursanız şanslısınız.

İnternet sitesinde menüsünü ve görünüşünü/havasını görmeden bir mekanda doğumgünü kutlamak istemiyor oluşum çok mu anormal bir durum gerçekten? Sene 2011 dediğim gibi. İlla kalkıp bu sıcakta Alsancak'a gidip teker teker mekan mı gezmem gerekiyor?

**

Doğumgünüm için aslında Belçika birası satan bir yere gitmek istiyordum. Ama uzun bir Google araması sonucu hiç bir şey bulamadım. Sanırım İzmir'de öyle bir yer yok. Eğer Alsancak'ta bir mekan açmanın ıvır zıvırına katlanabilecek yapıda olsaydım; İngiliz mahalle pub'ı tarzı yer, bar ve koltukların tahta olduğu, 100 çeşit falan birayı (özellikle Belçika biraları) şişesi çevre mekanların 2 katına satan bir yer açardım. Kalııın bir bira menüm olurdu, biradan başka alkol pek satmazdım hatta. Kokteyl falan hiç satmazdım. Yiyecek de sadece incecik patates kızartması, bir sürü ithal peynirden oluşan bir peynir tabağı falan olurdu. Ya da pita bread ve yanında sos olarak tzatziki ile humus. Güzel olurdu diye düşünüyorum.

No comments: