Saturday, 21 May 2011

yeni başlayanlar için ingiltere pt.1

Bunu neden yapmamıştım bilmiyorum, ama İngiltere'ye yeni taşınırken neler bilmek isterdim diye düşünüp aklıma gelenleri burada toplamaya karar verdim.

Öncelikle ulaşım konusundan bahsedeceğim.

-Ülke içi tren yolculukları

Londra'da yanlış hatırlamıyorsam 11 tane ana tren istasyonu var. Farklı bölgelere giden trenler farklı istasyonlardan kalkıyor, ve National Rail altında toplanan bir çok farklı tren işletmesi var. Örneğin Kent ve Doğu Sussex'le Londra'yı bağlayan Southeastern Railways trenleri Charing Cross ve Victoria'dan kalkıyor. Brighton'a giden trenler London Bridge ya da Victoria'dan kalkıp Southern ya da First Capital Connect tarafından işletiliyor. Her işletmenin trenleri farklı "kalitede" oluyor (ne desem bilemedim). Şu ana kadar bindiklerim arasında en leşi First Capital Connect, en konforlusu Chiltern ve First Great Western'dı. Genel olarak hızlı trenler daha temiz ve rahat oluyorlar, ama fiyatları da tuzlu oluyor. İngiltere fazla büyük bir ülke olmadığından hızlı-yavaş tren farkı genelde 1 saat falan oluyor (çok kuzeye gitmediğiniz sürece). Eğer para sorununuz varsa yavaş trenleri tercih edin.

Biletlerinizi önceden alın. Her zaman gününde almaktan daha ucuza geliyor, ama sadece seçtiğiniz trende seyahat edebiliyorsunuz. Kaçırırsanız yeniden bilet almanız gerekiyor. Bazı şirketler (mesela Southeastern) bunun için 1.50 pound falan bir ücret alıyor. FWG ve Chiltern'dan önceden bilet alırken online rezervasyon parası ödemenize gerek kalmıyor diğer tren işletmelerinin aksine. Biletinizi birkaç gün önceden alırsanız fiyat baya fark ediyor (Bath'a gitmek için 2 gün önce aldığım biletle yolculuk günü alınan bilet fiyatı 12 pound falan fark ediyordu, 16-25 yaş tren kartım olmasa 15-20 pound arası fark edecekti).

Size bir diğer tavsiyem ise Redspottedhanky. Bu sitede tüm tren biletlerini çok daha indirimli olarak bulabilirsiniz. Eğer önceden alırsanız Londra'dan Birmingham'a 5 pound'a gitmeniz dahi mümkün. Güvenilir bir sitedir, Facebook'tan takip ederek zaman zaman dağıttıkları indirim kuponlarından kaparsanız yolculuğunuz bedavaya dahi gelebilir.

Ayrıca İngiltere'ye yeni başlayanlara bir tavsiye daha: Eğer gezip dolaşacaksanız ve 16-25 yaşları arasındaysanız, mutlaka bir tren kartı (16-25 railcard) alın. Yıllık ya da 3 yıllık alabiliyorsunuz, yıllığı bu sene £28 oldu bildiğim kadarıyla. Google'da aratıp kartı online olarak alırsanız %10 indirim için kodlar bulabilirsiniz. Bu sene fazla gezmedim, ama yine de 2-3 kerede kart parasını çıkardı. Kart size bilet fiyatında üçte bir indirim sağlıyor, ülke içindeki tüm trenlerde geçerli. Mesela Bath'a giderken 33 pound olan advanced bilet fiyatında 11 pound kazanç sağladım. Dediğim gibi, yılda 1-2 kere bile gezseniz avantajlısınız.

Ayrıca railcard'ınız size Londra içinde geçerli travelcard'larda da aynı indirimi sağlıyor. En büyük avantajlarından biri ise Oyster kullanırken geçerli olan "cap" denen günde ödeyeceğiniz maksimum limiti düşürmesi. Şu anda sabah 9.30'dan sonra geçerli olan (off-peak) cap £4.60 yanlış hatırlamıyorsam. Yani 9.30'dan sonra kaç kere metroya otobüse vs. binerseniz binin 4.60'dan sonrasını ödemiyorsunuz. Günlük travelcard'dan daha ucuza geliyor.

Railcard ile bilet alacaksanız mutlaka trene binmeden alın. Uyuz bir bilet görevlisine denk gelirseniz trende bilet satarken railcard'ınızı kullanmanıza izin vermeyebilir. Zaten genel olarak biletinizi önceden alın. Londra'da ve diğer büyük/küçük şehirlerde biletsiz trene binebilmeniz/trenden inebilmeniz mümkün değil zaten. Hem giriş ve çıkışlarda biletsiz geçemediğiniz makineler var, hem de yolculuğun bir yerinde (hatta birden fazla yerinde) görevliler bilet kontrolü için treni dolaşıyor. Şehir olmayan, küçük yerlerin tren istasyonlarında bilet kontrol makineleri olmadığı için biletsiz trene binebilirsiniz, indiğiniz yer de küçük bir yerse ve makine yoksa biletsiz çıkabilirsiniz de, ama iki istasyon arasında bilet kontrol görevlisine denk gelme olasılığınız var. Görevliye denk gelirseniz "Kusura bakmayın, son anda yetiştim" ya da "Bilet kuyruğu çok uzundu/bilet satış makinesi bozuktu" gibi bir bahane uydurup biletinizi ondan satın alabilirsiniz. Ama şu ana kadar hiç denk gelmemiş olsam bile görevlinin size bilet fiyatından daha fazla bir ceza kesme ihtimali var. Yapmayın derim o yüzden.

Tren yolculuğu yapacağınız gün mutlaka tren saatlerini kontrol edin, çoook düşük bir ihtimal ama son anda trenler iptal falan olabiliyor, kalırsınız sonra istasyonda.

Bir de soğuk havada rayların donması yüzünden ya da azıcık bir kar yağışında trenlerin çoğunun iptal ya da gecikmeli olabileceği aklınızda bulunsun. Bu durumda saatleri internetten kontrol etmek de fayda etmiyor, gecikmeler/iptaller ağır hava koşullarında oraya yansımayabiliyor.

-Eurostar

Eurostar'la Londra'dan 2 saatte Paris'e, ve ondan daha az bir sürede Brüksel'e gidebiliyorsunuz. Ayrıca Eurostar biletinizle Brüksel'den Amsterdam ve diğer Hollanda şehirlerine ücretsiz olarak devam edebiliyorsunuz (diğer Avrupa ülkeleri için nasıl bir uygulama var bilmiyorum). Eğer 26 yaş altındaysanız ve biletinizi 1 ay falan önceden alırsanız kişi başı 49 pound'a gidiş-dönüş Paris bileti alabilirsiniz. Son ana bırakırsanız bilet fiyatları bunun 6-7 katına falan fırlıyor.

Eurostar Londra'da King's Cross'tan kalkıyor, ayrıca Ebssfleet ve Ashford'da da Eurostar istasyonları var.

Easyjet'ten de alabileceğiniz en ucuz Londra-Paris gidiş dönüş uçak biletı aşağı yukarı 49 pound'a denk geliyor. Ve Easyjet'in kullandığı fena halde şehir dışında olan Gatwick, Luton, Stansted gibi havaalanlarına giderken hem gidiş dönüş 20 pound civarı bir para ödüyorsunuz, hem de ekstra aşağı yukarı 1 saat harcıyorsunuz. Sonuç olarak daha fazla para verip sıkış tepiş koltuklarda Paris'e ulaşmanız günün yarısını alıyor. Eurostar'ın inanılmaz konforlu koltuklarında 2 saatte Londra şehir merkezinden Paris şehir merkezine gitmek varken uğraşmanızı hiç tavsiye etmem.

-Şehirlerarası otobüs yolculuğu

İngiltere içinde çok az otobüse bindiğimden pek yorum yapamıyorum. Bildiğiniz otobüs işte. Tek farkı biletlerin koltuk numarasız, önceden gelen kapar modunda olması; ve Easyjet gibi fiyatları gün geçtikçe artan bir şekilde satışa sunulması. National Express ve onun daha leş versiyonu olan Megabus'tan çok önceden alırsanız £1'a falan bilet bulabilirsiniz. Kent'te yaşarken Londra'dan kalkan son otobüs son trenden daha sonra olduğu için gece dışarı çıkarken birkaç kez otobüse binmiştim.

-Ülkelerarası otobüs yolculuğu

Eurolines ile çok ucuz fiyatlara (gidiş dönüş 35 euro'ya Brüksel'e gittim geçen sene) ülkelerarası yolculuk yapabilirsiniz. Rota da baya geniş, Doğu Avrupa'ya kadar gidiyor. Ama bunu da *kesinlikle* tavsiye etmem. Bir kere yaptım, işkence gibiydi, bir daha asla yapmam. Londra-Brüksel rotası Victoria'dan başlıyor, koltuklar numaralı değil, insanlar itişe kakışa koltuk kapmaya çalışıyor, horlayıp duranlar, bağıra çağıra ağlayan çocuklar, iğrenç kokulu insanlar, baharatlı baharatlı yemek yiyenler, Türkiye'deki en leş dolmuşu düşünün, öyle bir şey. Ve bu işkence 8 saat falan sürüyor. Londra'dan Dover'a geliyorsunuz, otobüsten bagajınızla birlikte indiriliyorsunuz, siz pasaport kontrolden bagajınız ise xrayden geçiyor, feribota biniyorsunuz, Fransa'ya gelince iniyorsunuz, yeniden pasaport kontrolden geçiyorsunuz otobüsten çantalarınızla birlikte indirilip, bu olurken 1 saat kuyruk bekliyorsunuz falan. Çin işkencesi gibiydi tamamen, Kıta Avrupası ülkeleri arasında pasaport kontrol edilmeden kısa bir mesafeye gitmiyorsanız Eurolines'dan UZAK DURUN. 15 euro fazla verip binin Eurostar'a, rahat rahat 2 saatte gidin.

-Londra içi ulaşım

Metroda hat değiştirmeye üşenen biri olarak ben genelde otobüs kullanıyorum. Ama otobüs hattının başından sonuna gittiğim için bu, yoksa hayatta otobüse binmem, otobüsler tıkış tıkış oluyor gündüzleri. Ve çok uzun sürüyor yolculuk. İki katlı otobüslerde sürücüden bilet alabiliyorsunuz, aldığınız bilet 1 saat geçerli oluyor. Körüklü otobüslerde önceden bilet makinesinden bilet almak gerekiyor, o da 1 saat geçerli. Körüklüye arka kapılardan biletsiz/Oyster kartınızı kullanmadan da binebilirsiniz, ama sık sık bilet/Oyster kontrolleri yapılıyor. Eğer bilet gösteremiyorsanız ya da kartınızı okutmamışsanız £50 para cezası ödüyorsunuz ayrıca bu suç olarak sicilinize işleniyor. Otobüs zaten Oyster'la £1.40, Oyster'sız £2.20 falan; yapmayın, etmeyin. Kesinlikle biletsiz/kartınızı okutmadan otobüse binmeyin.

(Bunu yazdığımdan beri körüklü otobüsler kalktı, ama şoförler bazen Oyster'ınız boş olsa bile 'geç geç' yapabiliyorlar. Eğer akşam/gece değilse geçmeyin, inip doldurun öyle binin derim. Olur da kontrole denk gelirseniz diye.)

Sürücü kapıyı kapattıysa genelde bir daha açıp sizi almaz, otobüs trafik ya da kırmızı ışık yüzünden duraktan hareket edemiyor olsa bile. Aklınızda bulunsun.

Otobüs yolculuğu kolaydır, sonraki durak otobüsün içindeki elektronik tabelalarda yazar.

Özellikle iş çıkış saatlerinde sonraki otobüsün çok yakından takip ediyor olması nedeniyle otobüsün "The destination of this bus has changed" anonsuyla normalden erken rotasını bitiriyor olması oldukça muhtemeldir. Böyle bir durumda arkadan gelecek olan otobüse ücretsiz olarak binebilirsiniz.

Londra gece otobüsü hattı süperdir. Saat kaç olursa olsun şehrin bir ucundan bir ucuna maksimum iki gece otobüsüyle gidebilirsiniz. Ama gece otobüslerinde sarhoş insanların olay çıkarma/salak saçma şeyler yapma olasılığı çok yüksektir, şoföre ya da sarhoş görünmeyen birilerine yakın oturmaya çalışın. Mümkünse üst kata çıkmayın.

Metroda Oyster'ınız yoksa bir yolculuk için £4 ödüyorsunuz yanlış hatırlamıyorsam. Oyster ile zone 1-2 içi bir yolculuk £1.80 (hatta off-peak zamanlarda 1.25 galiba). O yüzden Londra'ya kırk yılda bir bile geliyor olsanız mutlaka bir Oyster kart alın. £3 karşılığında aldığınız kartı istediğinizde bir metro istasyonuna iade edip paranızı geri alabilirsiniz. Oyster'ı otobüs, vapur, tren, metro, DLR, overground'da kullanabilirsiniz. Günlük ulaşım masrafınız belli bir miktarı geçince (7 küsür pound) o günün geri kalan yolculuklarını bedava yaparsınız. Eğer 16-25 railcard'ınız varsa metroda gişe görevlisine gidip "Bu tren kartımı Oyster'ıma yükletmek istiyorum" diyerek o işi halledebilirsiniz.

-Havaalanlarına gidip gelmek

En kolay ulaşılan havaalanı Heathrow. Biraz pahalı olan Heathrow Express ile 15 dakikada, daha ucuz olan Heathrow Connect ile Paddington tren istasyonundan 24 dakikada ulaşabiliyorsunuz. En ucuz ulaşım metro ile, ama baya uzun sürüyor. Otobüsle de gidebilirsiniz bildiğim kadarıyla, National Express websitesine bakın. Gatwick'e de National Express ile ya da daha çabuk gitmek istiyorsanız Victoria'dan Gatwick Express ile gidebilirsiniz. Tren otobüsten daha pahalı. Otobüsten daha kısa sürsün ama Gatwick Express'ten daha ucuz olsun istiyorsanız Brighton'a giden trenler yarım saatte falan gidiyor. Stansted ve Luton oldukça şehrin dışında. Stansted Express var, Liverpool Street'ten kalkıyor ve 40-45 dakika sürüyor yanlış hatırlamıyorsam. Ayrıca ikisine de easyBus ya da National Express otobüsleri ile gidebilirsiniz. Daha uzun sürer, ama önceden alırsanız çok ucuzdur. Fiyatlar yolculuk yaklaştıkça artar. Terravision bu havaalanlarına sabit fiyatla gidiyor, son dakikaya kalırsanız onunla gidebilirsiniz. City havaalanına hiç gitmediğimden ulaşım nasıl bilemiyorum.

Evet, aklıma gelenler bunlar ulaşım konusunda.

No comments: