Thursday, 21 April 2011

it's funny how beautiful people look when they're walking out the door

Dün gece hayatımda önemli bir yeri olmuş insanları son kez gördüğüm anlar geldi uyumaya çalışırken aklıma. Benim için hayat değiştirici olan birini geçen sene Taksim'de son kez gördüğümde onu bir daha görmeyeceğimi bilmiyordum. Aynı insana iki yıl önce İstiklal'in sonundaki Gloria Jean's'in önünde sarıldığımda onu o sevdiğim haliyle son görüşüm olduğunu bilmiyordum. En son eski sevgilim geçen yaz ben Türkiye'ye dönerken "Seni seviyorum ve çok özleyeceğim bütün yaz" diye beni trene bindirdiğinde İngiltere'ye döndüğümde artık olmayacağını ve onu son görüşüm olacağını bilmiyordum. İlk sevgilimle ayrılışımızdan dört yıl sonra Alsancak'ta karşılaştığımızda ve beni eve bıraktığında arabasından inerken onu son kez gördüğümü bilmiyordum. İki yıl önce One Love'a gittiğimde en yakın arkadaşlarım sandığım insanları son görüşüm olacağını bilmiyordum. Ondan birkaç gün sonraki Placebo konserinden sonra birlikte yemek yediğim arkadaşımı bir daha görmeyeceğimi bilmiyordum. Üç yıl önce Alsancak'ta Gloria'da bana benim için aldığı lise transcriptlerimi getiren o zamanki en yakın arkadaşlarımdan birinin bir daha hiç o içten, sevilesi haliyle karşıma çıkmayacağını bilmiyordum. Geçen sene uzun zamandır beni heyecanlandıran ilk insanla İstiklal'de buluştuğumda bir daha görüşmeyeceğimizi bilmiyordum. Birkaç hafta sonra o İstanbul gezimde tanıştığım başka bir insan İzmir'e beni görmeye geldiğinde akşam onu İstanbul otobüsüne bindirirken bir daha onu görmeyeceğimi bilmiyordum.

Bilmek ister miydim acaba? O anda kulağıma "Bu anı unutma" diye fısıldansın ister miydim? Ya da belki bir şekilde o anların önemini zaten fark etmiş miydim, yıllar sonra çoğunu o gün ne giydiğime kadar en ufak ayrıntısıyla hatırladığıma göre?

Değer verdiğim insanların hayatımdan çıkmasından her zaman endişe eden, her zaman gideceklerinden korkan biriyim. Aramızda her şey yolunda gidiyor olsa bile, içimde sürekli durup dururken hayatımdan çıkabileceklerine dair bir korku oluyor. Hayatımdan giden herkes "durup dururken" gidiyor çünkü; benim farkında olduğum bir olay olmadan, ben nedenini anlamadan, bu kararlarını kendi zihinlerinde var olan bir şeylere dayandırarak. Bu yukarıda bahsettiğim insanların çoğuyla neden aramızdaki bağlar koptu bilmiyorum mesela. O yüzden benim için önemli insanlarla sürekli her görüşmemiz son olabilirmiş gibi geliyor, "Sonra görüşürüz" diye sarılıp yanaktan öpüştüğümüz o anı hep kaydediyorum. Bir daha görüşmeme ihtimalinin hep var olduğunun farkındayım, ama bunu kesin olarak bilmek istemezdim. O insanı son görüşüm olacağını kesin olarak bilseydim o anda, eve ağlama krizleri içinde dönerdim sanırım. Uzuuun zaman sonra "Kaç yıldır bir daha görmedim onu" diye farkına varınca insan, bu farkındalık o kadar üzücü olmuyor.

Bu insanlardan hangilerini bir daha görürüm bilmiyorum. Ya da görürsem, ne kadar birbirimizin sevdiği insanlar olarak birbirimizin karşısına çıkarız, onu da bilemiyorum. Değişim ne hüzünlü şey.

Yıllardır aynı insanları hayatında tutabilenlere anlayamaz gözlerle bakıyorum.

No comments: