Dün gece telefonumdaki mesajları silerken yıllar önce gelmiş eski mesajlar çıktı karşıma. Şu anda konuşmuyor olduğum, birine hiç bir hissim kalmamış olan ve diğerinden de hiç hiç hiç hazzetmediğim 2 insandan gelen 2 mesaj:
"İpekcim, seni çok özledim <3" ve "Aşkım, çok şanslıyım sana sahip olduğum için" konseptli 2 mesaj özetlemek gerekirse. Zaman ne kadar çok değiştiriyor herşeyi.
Oturdum, düşündüm geçen gün, kızgınım ben bu insanlara madem bu kadar, karşıma çıksalar ne söylerdim diye. Aklıma bir sürü şey geldi, sonra fark ettim ki söyleyeceğim şeyler üzerinde adam gibi oturup düşünüp neden bahsettiğimi anlayacak ve bana hak verecek kadar mantıklı insanlar olsalar şu an bu yazıyı yazıyor olmazdım zaten. Vardığım sonuç ise, I have nothing left to say to you. Hatta Brian Molko'nun sözleriyle "You are a black and heavy weight and I won't participate". Evet, düşman bile olmak istemiyorum.
You are a cheap and nasty fake,
And I'm the bones you couldn't break.
No comments:
Post a Comment